A. GİRİŞ
İnternet kullanımının hızla arttığı, teknolojik gelişmelerin takip edilmesinin bir hayli yorucu hale geldiği günümüz dünyasında, kişilerin sahip oldukları sosyal medya hesapları, web siteleri gibi dijital değerlerin gerek maddi gerekse manevi kıymetleri astronomik seviyelere ulaşabilmektedir. Bundan dolayı bu tarz dijital değerlerin hukuki statüsünün belirlenmesi gerekmektedir.
Bu değerlerin “dijital malvarlığı, dijital mülkiyet’’ sayılıp sayılamamağı ve bunun sonucunda ‘’dijital miras’’ olarak terekede yer alıp alamayacağı soruları cevaplanmalıdır. İç mevzuatımızda ve yabancı mevzuatlarda bu konuda herhangi bir düzenleme bulunmamasına rağmen mahkeme kararlarıyla bu hukuki soruna cevap bulunmaya çalışılmaktadır. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi de yakın zamanda dijital mirası konu edinen bir karar vermiş ve dijital mülkiyetin iç hukukumuzdaki yolunu açmıştır. Dijital mülkiyet ve dijital miras kavramlarını istinaf mahkemesi kararı doğrultusunda değerlendireceğiz.
B. DİJİTAL MÜLKİYET
Miras, mirasbırakanın ölümü ile mirasçılara geçen tereke; onlara terk edilen, bırakılan değerler toplamını ifade eder. Ölenin geride bıraktığı, intikale elverişli malvarlığına tereke denir. Tereke ölenin geride bıraktığı haklar ve terk ettiği borçlar bütünüdür. Bir insanın sahip olduğu mal varlığı ile tereke kavramları eş anlamda olan kavramlar değillerdir. Çünkü kişinin malvarlığındaki hakların bir kısmı mirasçılara geçmez, terekede yer almaz.
Mirasta intikal prensiplerinin kanuni dayanağı olan Türk Medeni Kanun’unun 599. maddesinin 2. fıkrası; “Kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçılar, mirasbırakanın aynî haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanırlar ve mirasbırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar” düzenlemesini içermektedir. Ancak bu tanım her gün inanılmaz bir hızla değişen çağımızın gerisinde kalmakta ve miras hukuku açısından birçok hukuki problemi cevapsız bırakmaktadır.
Bu durumun başlıca sebebi gelişen teknoloji sebebiyle hayatımıza yeni kavramlar girmesidir. Gelişen teknolojilerin, yeni kavramlar ve bu kavramlara dair yeni hukuki sorunlar yarattığı bilinen bir gerçektir. Ayrıca yine mevcut sistemleşmiş kavramları zamanın gerisinde, yetersiz bıraktığı ve bu kavramları başkalaşım geçirmeye zorladığı da yadsınamaz bir olgudur. Bunların en başında da mülkiyet kavramının başkalaşımının geldiği söylenebilir. Mülkiyet kavramı yıllar içinde meydana gelen toplumsal ve teknolojik gelişimlere paralel olarak değişim geçirmiştir. Yakın zamana kadar menkul ve gayrimenkul mülkiyeti ile bir kısım sınırlı ayni haklar etrafında şekillenmiş olan mülkiyet kapsamına, fikri mülkiyet kavramının gelişmesi üzerine fikir ve sanat eserlerinin dahil edilmesi bu değişimlere örnek olarak gösterilebilir.
İnternetin akıl almaz yükselişi karşısında özel hukuk ilişkileri de bundan etkilenmekte ve dijital platformlar üzerinde kurulan, yürütülen ve sonlandırılan hukuki ilişkilerin sayısı her geçen gün giderek artmaktadır[1]. Kişiler, dijital platformlarda kazanımlar elde etmektedirler. Sosyal medya hesapları, işitsel ve görsel medya dosyaları, kripto para birimi hesapları, internet alan adları, online oyun karakterleri, e-ticaret web siteleri gibi birçok dijital değerler artık kişisel kullanımı aşıp ticari değeri olan dijital mal varlığı kapsamına girmeye başlamıştır. Günümüzde dijital mülkiyet en az dijital olmayan mülkiyet kadar değer kazanmıştır. Ancak dijital dünyanın hayatımızdaki kapladığı alanın giderek artmasına karşın dijital mal varlığına ilişkin herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.
Bu durum dijital mal varlıklarının murisin terekesine dahil olup olmadığı tartışmasına yol açmaktadır. Dijital miras bu tür soyut malvarlığı değerlerinin mirasçılara intikal etmesi, miras konusu olmasıdır. Mirasbırakanın ölmesi durumunda dijital mülkiyetinin üzerinde mirasçıların bir talep hakkı olup olmadığı sorusu cevaplanmalıdır.
Bazı Avrupa ülkelerinde dijital mülkiyet, telif hakkı kurallarıyla korunmaya çalışılmıştır, ancak dijital miras herhangi bir yabancı mevzuat kapsamında da henüz düzenlenmemiştir. Buna karşın dijital miras kavramı, çeşitli yabancı mahkeme kararlarına konu olmuştur.
C. DİJİTAL MÜLKİYETİN MAHKEMECE TANINMASI
Nitekim Türk hukukunda bu konuda yakın zamana kadar herhangi bir düzenleme bulunmamakta, bu durum mevcut hukuk kurallarının dijital çağın gerisinde kaldığı endişesi yaratmaktaydı. Ancak, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 13/11/2020 tarihli kararı ile terekeye dahil mülkiyet kavramını çağın gereklerine uygun şekilde genişleterek iç hukukumuzda nihayet ‘dijital güncelleme’ gerçekleştirmiştir. Karar, vefat eden mirasbırakanın Apple iCloud hesabının tereke içinde değerlendirilebileceğine ve hesabın mirasçılara geçebileceğine ilişkindir. Bu kararla birlikte dijital miras kavramı Türkiye’de ilk defa bir mahkeme kararına konu olmuştur.
Mahkeme, günümüzde dijital mal varlığının yadsınamaz ve göz ardı edilemez bir gerçeklik olduğunu belirtmiştir. Kripto para adı verilen ve uluslar arası ödemelerde dahi kullanılmaya başlanmış dijital sistemlerin var olduğu, astronomik reklam gelirleri sağlayan sosyal medya hesaplarının gün geçtikçe arttığı, aynı şekilde Youtube ve benzeri dijital platformlarda salt reklam geliri ve hatta ücretli üyelik sistemi ile hizmet veren kanallar oluşturulduğu bir ortamda dijital mal varlığı ve dijital miras ile ilgili olarak yasal bir düzenleme bulunmadığını değerlendirmiş ve bu konuda yasal bir boşluk bulunduğunu dile getirmiştir[2].
D. SONUÇ
Günümüzde dijital dünyanın ve modern hayatın birbirlerinin ayrılmaz parçaları haline geldiği inkâr edilemeyecek bir gerçekliktir. Dijital malvarlıklarının finansal değerleri astronomik rakamlara ulaşabilmektedir. Böyle bir ortamda dijital mal varlıklarının tereke kapsamında değerlendirilmemesi mirasçıların menfaatlerine zarar verilmesi sonucunu doğuracaktır. Dijital malvarlıklarının mirasçılara intikalini düzenleyen açık bir kanun hükmü̈ bulunmasa dahi bunu yasaklayan bir düzenleme de bulunmamaktadır. Miras hukukundaki hükümlerin yorumlanması ve kıyasen uygulanması yoluyla dijital mülkiyetin terekenin kapsamında değerlendirilmesi ve mirasçılara intikal edebilmesi gerekmektedir.
Yararlanılan Kaynaklar
[1] İleri, Çiğdem, “Dijital Miras”- Alman Federal Mahkemesi’nin “Facebook” Kararı Üzerine Bir İnceleme, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, Cilt: 32, Sayı: 146, Ocak 2020, Sayfa: 123-152
[2] Antalya Bam, 6 HD, 13.11.2020, E. 2020/1149 K. 2020/905, (www.lexpera.com)
[3] Öztan, Bilge, Miras Hukuku 11. Baskı, Yetkin, Ankara, 2020
[4] İnce Akman, Nurten, “Mirasbırakanın Dijital Bilgilerinin Mirasçılara Geçişi (Dijital Tereke)’’, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 9, Sayı 2, 2018